29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildiğinde Türkiye’nin durumu:
Toplam 12 milyon nüfus, nüfusun %80’i kırsal bölgede yaşıyor. Düşmanların tümüyle yaktığı köy sayısı 830, yanan bina sayısı 114.408.
3 milyon kişi trahom hastası, nüfusun yarısı sıtma, tifüs, verem, frengi ve tifo hastası Bebek ölüm oranı %60. Devlete, belediyelere, yabancılara, azınlıklara ve özel kişilere ait hastanelerdeki toplam yatak sayısı 6.500. Doktor sayısı 337, sağlık memuru sayısı 434. 150 ilçede doktor yok, köylerin hiçbirinde doktor yok. Eczane sayısı yetersiz. 40.000 kişiye karşılık 136 diplomalı ebe var.
Halkın sadece %10’u okuma-yazma biliyor. Okul ve öğretmen sayısı çok yetersiz. Zorunlu okuma yaşındaki çocukların sadece %25’i okuyabiliyor. Toplam okul sayısı 153 ortaokul ve lise ile medrese uzantısı 1 üniversite.
Telefon, makine, motor yok denecek kadar az. Bütün sanayi ürünleri ithal ediliyor. Elektrik sadece İstanbul ve İzmir’in bazı semtlerinde var. Tarım bitme noktasında, tarım mühendisi sayısı yetersiz. Ekmeğin ham maddesi olan un bile ithal ediliyor. Karayolu yok denecek kadar az, denizcilik acınacak durumda, havacılık yok. Toplam 4.000 km. demiryolu var. Haydarpaşa-Gebze demiryolu dışındaki tüm hatların işletmesi yabancılarda.
Devletin kasası bomboş!
İcraatlar:
6 Şubat 1924: Rize’ye 500.000 fidan çay dikildi.
1 Temmuz 1924: Köylülerin desteklenmesi için Ziraat Bankası kuruldu.
12 Şubat 1925: TBMM, mültezimler eliyle toplanan Aşar Vergisi Kanunu’nun kaldırıldığını ilan etti. Devletin gelirlerinin %21.3’ü bu vergiden elde ediliyordu ancak genç meclis bu kaybı göze aldı ve köylüye yapılan zulme son verdi.
15 Ağustos 1925: Ankara’da Türk Hava Kurumu ile Alman Junkers Flugzeugwerke firması ortak bir şirket kurdu. Şirketin amacı, Eskişehir’de bir tamirhane ve Kayseri’de bir uçak fabrikası yapmaktı. Böylece Türkiye dünyada havacılık sanayine giren ilk ülkelerden biri oluyordu.
1 Ekim 1925: Bursa Dokuma Fabrikası’nın temeli atıldı.
6 Ekim 1926: Kayseri Uçak Fabrikası hizmete açıldı. Fabrikada 170 personel bulunuyordu.
26 Kasım 1926: Alpulu Şeker Fabrikası hizmete açıldı. Fabrika 2 milyon liraya mal olmuştu. O güne kadar şeker ithal ediliyordu. Bu fabrikanın günde 500 ton pancar işleme kapasitesi vardı.
17 Aralık 1927: Uşak Şeker Fabrikası hizmete açıldı.
5 Kasım 1927: Kayseri Bünyan Hidroelektrik Santralı açıldı. (1.300 kW)
6 Kasım 1927: Bünyan Mensucat (iplik) Fabrikası açıldı.
9 Haziran 1928: Türk Deniz Kuvvetleri’nin ilk denizaltıları olan 1.İnönü ve 2.İnönü suya indirildi.
2 Haziran 1929: TBMM, Doğu Anadolu’da Muhtaç Çiftçilere Arazi Tevzii kanununu onayladı. Bu kanun gereğince 11.000 dönüm arazi Doğu Anadolu’daki topraksız köylülere dağıtıldı.
9 Mayıs 1931: Kırıkkale’de Barut, Silah ve Fişek Fabrikası üretime başladı. Top ve mermi fabrikası da üretime geçmek üzereydi.
3 Ekim 1931: T.C Merkez Bankası faaliyete geçti.
4 Eylül 1933: Sümerbank faaliyete geçti.
2 Aralık 1933: Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı. Fabrikanın 1.200 işçisi vardı.
1923-1933 arasındaki 10 yıllık dönemde yıllık kalkınma hızı %10, sanayileşme hızı %20.
3 Mayıs 1934: Kayseri’deki Uçak Fabrikası’nda ilk Türk avcı uçağı üretildi.
20 Mayıs 1934: Kayseri Kombinası’nın temeli atıldı. Burası hem iplik hem bez dokuma fabrikasıydı. 33.000 iğ ve 1.100 dokuma tezgahı bulunacaktı. Fabrikada 1.500 işçi ve 200 memur çalışacaktı.
16 Temmuz 1934: Bursa’da ilk süttozu fabrikası açıldı.
13 Ağustos 1934: Bakırköy Bez Fabrikası açıldı.
14 Ağustos 1934: İzmit Kağıt Fabrikası ile Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası’nın temelleri atıldı.
15 Ağustos 1934: Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası hizmete açıldı.
30 Eylül 1934: Keçiborlu Kükürt Fabrikası ile Isparta’da Gülyağı Fabrikası açıldı.
19 Ekim 1934: Turhal Şeker Fabrikası açıldı. 33.500 çiftçi geçimini pancardan sağlayacak, fabrikada 1.200 işçi ve memur çalışacaktı.
20 Kasım 1934: Konya Ereğli’de İnce Bez Fabrikası’nın temeli atıldı.
14 Haziran 1935: TBMM, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) kurulması, Etibank’ın kurulması ve Elektrik İşleri Etüd İdaresi’nin kurulması hakkındaki kanunları onayladı.
1 Temmuz 1935: Ekmek fiyatı 11 kuruştan 10 kuruşa indirildi. Bu uygulama dünyada ilk defa yaşanıyordu.
22 Ağustos 1935: 5nci İzmir Milletlerarası Panayırı Celal Bayar tarafından (İzmir Fuarı) açıldı. Fuara 165 yerli, 38 yabancı firma, 38 oda ve resmi kurum ile 5 devlet katılmıştı.
23 Ağustos 1935: Nazilli kombinası açıldı. Bu fabrikalarda hem iplik hem bez dokuma hem basma ürünleri üretilecekti. 4.000 işçinin çalıştığı kombinada 28.236 iğ, 768 dokuma tezgahı, 4 basma makinesi bulunacaktı. Yılda 23 milyon metre bez dokunacaktı. Aynı gün Nazilli tren istasyonunun açılışı da yapıldı.
16 Eylül 1935: Kayseri kombinası açıldı. 4.500 işçinin çalıştığı kombinada yılda 30 milyon metre pamuklu bez üretilecekti. Aynı gün 4ncü Balkan Güreş Şampiyonası’nda Türk milli güreş takımı şampiyon olmuştu.
23 Ekim 1935: Yeraltı zenginliklerinden sorumlu Etibank faaliyete geçti.
28 Kasım 1935: Bursa Merinos Fabrikası ile Gemlik Suni İpek Fabrikası’nın temelleri atıldı.
10 Aralık 1935: Zonguldak Antrasit Fabrikası hizmete açıldı.
3 Kasım 1936: Türkiye’nin ilk barajı olan Ankara Çubuk Barajı törenle açıldı.
6 Kasım 1936: İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası açıldı. Aynı gün ikinci kağıt fabrikasının temeli atıldı.
18 Kasım 1936: Filyos (Zonguldak)–Irmak arasında 391 km. uzunluğundaki demiryolu hattı hizmete açıldı. Demiryolu hattı 37 tünel, birçok menfez ve köprüden oluşuyordu. Bu yolla bütün kömür havzası tüm Türkiye’ye bağlanmış oluyordu.
3 Nisan 1937: Karabük Demir ve Çelik Fabrikası’nın temeli atıldı. Fabrikada 5.000 işçi çalışacaktı.
4 Nisan 1937: Konya Ereğli’de Sümerbank Dokuma ve Bez Fabrikası açıldı. 700 çalışanı vardı. Devlet sadece fabrika açmakla kalmıyor, fabrikaların yanına revir, misafirhane, lokanta, spor alanı, çayhane, kantin, bahçe ve lojmanlar yaparak üretim merkezleri ile sosyal merkezleri birleştiriyordu.
9 Ekim 1937: Sümerbank Nazilli Kombinası açıldı.
1 Şubat 1938: Gemlik Suni İpek Fabrikası açıldı.
2 Şubat 1938: Atatürk Bursa’da Sümerbank Merinos Yünlü Dokuma Fabrikası’nı hizmete açtı. Avrupa’nın en büyük yünlü dokuma fabrikalarından biriydi.400.000 m² üretim alanında 6.000 kişi çalışacaktı.
18 Eylül 1938: Celal Bayar Atatürk’e genel iktisadi durumla ilgili raporunu sundu. Rapora göre bütçe çoktandır açık vermiyor, gelir fazlası veriyordu. Dış ticaret açığı yoktu. Merkez Bankası’nda 36 milyon $ döviz, 26 ton altın vardı. Artık şeker, çimento, kereste ve deri ürünlerinde milli ihtiyacın tümü, yünlü dokumada %83’ü, pamuklu dokumada %43’ü, kağıtta %32’si, camda ve cam eşyada %63’ü milli üretimle karşılanmaktaydı. Demir-çelik sanayi kurulmuştu. Demiryolları 4.000 km’den 7.132 km’ye yani 2 katına çıkmıştı ve tamamı Türklerin işletmesindeydi. Sanayileşme hızı %20’ye yakındı. Boğazlar ve Hatay sorunu çözülmüştü. Devletin Osmanlı borcundan başka borcu yoktu. Yeni 5 yıllık planda madenlere, metal ürünlere, kimya, toprak ve gıda sanayilerine, elektrik enerjisi ile ulaştırmaya öncelik verilecekti. Ayrıca toprak reformu da gündemde olan konulardan biriydi.
Atatürk’ün gözleri ışıl ışıl parıldıyordu…